Kürsü
Andolsun ve Hamdolsun kiÂ… / Mehmet Efe
Mehmet Efe: 'Kısacası; amasız, kayıtsız ve şartsız: Müslümanım.'
“O halde yüzünü, Allah’ı bir tanıyarak dine,
Allah’ın insanları üzerine yaratmış olduÄŸu fıtratına (doÄŸana) doÄŸrult.
Allah’ın yaratışında deÄŸiÅŸiklik bulunmaz. Ä°ÅŸte dosdoÄŸru din budur.
Fakat insanların çoÄŸu bilmezler.” (Rûm Sûresi:30)
“Yeryüzünde yürüyen bütün hayvanlar ve uçan bütün kuÅŸlar
sizin gibi birer ümmettirler.” (En’am Sûresi:38)
Yaratılanı severim, barışı severim; hümanist değilim.
Şiddete, teröre, baskıya, zorbalığa, dayatmaya karşıyım. Yeryüzünde herkes için barış isterim ama zulme uğrayanların safında savaşmaktan çekinmem. Nefsi müdafaaya inanırım. Pasifist değilim.
Herkes için adil paylaşım isterim; komünist değilim.
Putlara, idollere, hegemonyaya, kula kulluğa, insanın insan üstünde salahiyetine, bir üst katta duranın aşağıdakinden üstünlüğüne, piramit düzenine karşıyım. Organize din, kurumlaşmış dogmalarla mücadele etmeyi teyakkuz bilirim. Düşünmeyi, akletmeyi ibadet bilirim. Aklımın, seçimler yapma özgürlüğümün kutsal emanetim olduğuna inanırım. (O yüzden aklı bulandıran, beyni uyuşturan, düşünmeyi devre dışı bırakan somut ya da soyut hiç bir şeye, -ilaç ve aşk hariç- itibar edemem.) Ne tarih, ne kültür, ne de gelenekte sorgulamayacağım tabu yoktur. Normal diye bir kutsalım da yoktur; normal, daha iyiden yana değişmesi için katkıda bulunacağım etrafımdaki hayattır. Aklım ve inancım ideolojiye engeldir; devrimci etiketi bana dar gelir; anarşist de değilim.
Dünyanın herkes için olduğuna, çevremizin atalarımızın mirası değil, çocuklarımızın emaneti olduğuna, hayvanların insanlar tüketsin için yaratılmadığına, insanın dünyanın sahibi değil parçası olduğuna, dünyanın içindeki herkese yetmesi gerektiğine inanırım; ekolojist değilim.
Ä°nsanların gerçek ihtiyaç ve hayrına tekabül etmedikçe bir otun bile kesilmesine razı deÄŸilim. Sınırsız olan arzulardır, ihtiyaçlar deÄŸil; bilirim ve arzuların frenlenmesi gerektiÄŸine inanırım. Tüm eylemlerimin güdüsü, “yapabilir miyim?” deÄŸil, “yapmam doÄŸru olur mu?” sorusudur. Hakkımdan fazlasını istemem. Tüketici deÄŸilim.
Herkesin güvenlik, eğitim, sağlık, ulaşım, bağımsızlık, özgürlük, hukuk önünde eşitlik hakları olduğuna inanırım; bana düşmanlık edenler dahil herkesin giyinme, beslenme, barınma, hürriyet, onurlu bir hayat gibi tüm temel ihtiyaçlarının temel hak olduğuna inanırım ve herkes için isterim bunları; sosyalist değilim.
Emperyalizme, kolonyalizme, sömürüye, tekelciliğe, faize, paranın, gücün veya artık değerin temerküzüne karşıyım ama Marxist-Leninist değilim.
Hayatın sürekli bir evrim olduğuna, ölümün bile bu evrimin parçası olduğuna inanırım; ateist değilim.
Bireyin kültürel normları, gelenekleri, toplumsal öğretileri, egemen olanı, statükoyu her zaman sorgulaması gerektiğine inanırım; reformist ya da modernist değilim.
Sözü dinlemeye ve en güzeline, akla en uygununa uymaya inanırım; hür seçimlere; toplumsal sözleşmeye; kamu hayatına dönük karar süreçlerinde istişare ve katılıma, azınlıkların çoğunluğa karşı korunması gerektiğine ve her sesin duyulmaya hakkı olduğuna inanırım; demokrat değilim.
Her sesin kendini fade özgürlüğüne, sivillerin kamu kurumlarını kontrol görevi ve hakkına, ticarete, hakkıyla kazanılması şartıyla özel mülkiyete asla karşı değilim ama Liberalist değilim.
Kadınlarla erkeklerin birbirlerinin tamamlayıcısı, eşiti olduğuna inanırım; üstünlüğü ancak iyilik ve insanlara hayırlı davranışlarda yarışmak bağlamında düşünebilirim; iyiliğin veya kötülüğün cinsiyeti olmadığına inanırım; ama egalitaryen ya da Feminist değilim.
Varlık temelli hiç bir karşıtlığım yoktur; aslolan hallerdir; kötülüğü kötüler yapar, ötekiler değil. İyilik ve kötülüğün cinsiyeti, ırkı, kutsal bir vatanı, ulu önderi, kutsal devleti veya bayrağı yoktur; o yüzden Kemalist, nasyonalist, faşist ya da goşist hiç değilim.
Ä°nandıklarımı bana ayrıcalık saÄŸlayan bir üstünlük olarak göremem. Ä°mtiyazlarla korunmuÅŸ makamlara itibar edemem. Allah ne beni yetkilendirmiÅŸ bir polit büro ÅŸefidir ne de benim takımın golcüsü. Allah herkesin yaratıcısı ve rabbidir. Zulüm ve ÅŸirk kadar en çok lanetlenen ÅŸeyin kibir olduÄŸuna inanırım. “Müstekbirler”in dini istikbardır. Mütevazi bir cahil, kibirli bir alimden daha hayırlıdır. Karanlıkların en tahammül edilmezlerinden biri, hakikati bulduÄŸuna inanan, hakikati tekelinde gören bir aydındır. Ä°nsanları inançlarıyla deÄŸil, davranışları ve halleriyle deÄŸerlendiririm; niyetleri deÄŸil beyanı ve davranışları esas alır; inancın yargısını Allah’a havale ederim. Özel hayatın dokunulmazlığına inanırım. Düşmanlarımın özel hayatı benim özel hayatımdan daha deÄŸersiz deÄŸildir. Okumaya ve paylaÅŸmaya inanırım. En büyük cihadım, insanlar elimden ve dilimden emin oluncaya kadar kendimi terbiye çabasıdır. Bana yapılmasını istemediÄŸim ÅŸeyi baÅŸkasına yapmamam gerekir. Bir insanın maddi veya manevi herhangi bir hakkını ihlal etmenin, kul hakkına tecavüz etmek suçunun affedeni ancak hakkına tecavüz edilen olur; Allah’ın tövbe edildiÄŸinde ÅŸirki bile bağışladığını ama kul hakkını ancak kulun bağışladığını bilirim. Bağışlanmamış kul hakkı, kalbime eklenecek en büyük kara noktalardan, hayatın ölümden sonraki aÅŸamasında taşıyamayacağım yüklerden, en ağır zulümlerdendir; bilirim. Benim öncülerim şöyle demiÅŸti: “Öyle hareket et ki, davranışların herkes için geçerli olsun; ne sana göre deÄŸiÅŸsin ne de baÅŸkalarına göre.” “Herkes için adalet” isterim; tarafsız deÄŸilim.
- Gücü değil, paylaşmayı;
- piramidi değil, halkayı / camiyi;
- İktidarı değil; sorumluluğu;
- monolitik olanı değil, küçük olanı;
- katedrali değil, piyasayı da değil, alış-verişi;
- reklamı değil, tavsiyeyi;
- hiyerarşiyi değil, dayanışmayı;
- imtiyazı değil, ehliyeti;
- şarlatanlığı değil, hakiki yeteneği;
- taklidi deÄŸil, orijinali;
- onaylanmışı değil, dışlananı;
- standardı değil, farklı olanı;
- bağışlananı değil, kazanılanı;
- ulufeyi deÄŸil, cesareti;
- rekabeti deÄŸil, iÅŸbirliÄŸini;
- diplomayı değil, üretkenliği;
- iltimas ve kayırmayı değil, liyakatı ve hakedişi;
- verili olanı değil, değiştirebileceklerimi;
- tüketmeyi değil, üretmeyi;
- patenti değil, katkıyı;
- yalanı değil, güzeli;
- sahip olmayı değil, sevmeyi;
- statiÄŸi deÄŸil, deÄŸiÅŸkeni;
- masaüstünü değil, ayaküstünü;
- ‘bölme’yi deÄŸil, parkı;
- Hukuk, siyaset, eğitim, bilgi, ve teknolojide kapalıyı değil, açığı;
- Windows’u deÄŸil, Linux’u;
- Explorer deÄŸil Firefox’u tercih ederim. Davasız deÄŸilim.
Yaratıcı’ya inanıyorum, Yaratıcı’nın yarattıklarını boÅŸ bırakmadığına, Yaratıcı’nın bizi ona muhataplar olarak yarattığına inanıyorum. Yaratıcı’nın mesajı Kuran’ın, Yaratıcı ve birbirimiz arasında “son ahit” olduÄŸuna inanırım. Deist deÄŸilim.
Ä°nsanlara iyiliÄŸi tavsiye ederken karşılık beklemeyi, davet ederken ücret istemeyi aÅŸağılık bulurum. “Dinci” deÄŸilim.
Ruhbanlara, din uzmanlarına, insanlarla Allah arasında aracılara, ÅŸeyhlere, efendilere, kurtarıcılara inanmıyorum ama “dinsiz” deÄŸilim.
Halkı isteseler de istemeseler de düzeltmeyi görev sayan bir kibirden Allah’a sığınırım. En temel deklarasyonuna, Hz. Peygamberin bile Allah’ın kulu ve elçisi olduÄŸuna tanıklık ederek baÅŸlayan bir özgürlük hareketine mensubum. Zafer için prensiplerimden hiç birini feda etmeyi mübah görmediÄŸimden, haddini aÅŸtığı için zıddına dönüşen bir “Ä°slamcı” deÄŸilim. Parçalamayı, ele geçirmeyi, yenmeyi deÄŸil; kucak açmayı, birleÅŸtirmeyi ve paylaÅŸmayı esas almam gerektiÄŸine inanırım. ÇaÄŸdaÅŸ zulmün ve emperyalizmin ideolojik aygıtlarına ve araçlarına direniÅŸ mirasımdır “Ä°slamcılık”; dinim deÄŸil.
Ä°nananların kardeÅŸliÄŸine inandığım gibi tüm insanların Adem’in çocukları olduÄŸuna inanırım. Yeryüzünü mescidim bilirim. Bana ait olanı kutsayamam, baÅŸkasına ait olanı alamam. Zulüm “bizden” diye hoÅŸ göremem; mazlum bizden mi deÄŸil mi diye soramam. Zulme uÄŸrayanların dili, dini, ırkı, cinsiyeti yoktur; vatanları kalbimin ortasıdır. Kol kırılsın yen içinde diyerek haksızlığı örtmenin suç ortaklığı olduÄŸuna inanırım. Ä°nanırım ki, susanların en kötüsü, ezenler dindar diye susan dindardır; konuÅŸanların en kötüsü, zulmü aklamak ve itiraz edenleri karalamak için konuÅŸandır. Haksızlığa tanıklık etmeyi, onu teÅŸhir etmeyi görev bilirim. Suç ve cezanın kanuni olması ilkesine ve kanunların her zaman deÄŸiÅŸime açık olması gerektiÄŸine inanırım. Kanunun suç saymadığı bir fiilden insanları cezalandırabilen hiç bir hukuku onaylayamam. Suçlunun, kanunda belirtilen cezadan daha ağır bir ceza almasına razı olmayı zorbalığa razı olmak sayarım. Dinime hakaret edenin, hırsızlıktan idam edilmesine razı olmayı zulme ortaklık sayarım. Suçu delillerle ispatlanmamış herkesi masum kabul ederim, delillerle ikna olana kadar da öyle davranırım. Mesele ilkelerim olduÄŸunda ne çoÄŸunluÄŸa boyun eÄŸerim, ne azınlığa tahammül ederim. Ä°lkelerim yanımdakilerin veya karşımdakilerin sayısıyla kaim deÄŸildir. Yalnız Allah’a kulluk etmek isteyen ve adalet üstüne sözleÅŸmiÅŸ insanların ümmetçisiyim ama asla ırkçı veya milliyetçi deÄŸilim.
Kısacası; amasız, kayıtsız ve şartsız: Müslümanım.
Burada özetlediÄŸim ilkelerin, her gün yeniden taşımayı hak etmem gereken ilkeler olduÄŸuna inanırım. Tüm küçük tercihlerimde kalbime bir beyaz ya da bir siyah nokta eklendiÄŸine; noktaların bana büyük tercihlerimde doÄŸru tercihi yapma kondisyonu ve cesareti kazandırdığına inanırım. Bu ilkelerden uzaklaÅŸtığım oranda alçaldığıma inanırım. Bu ilkelerle hareket etme çaba ve teyakkuzumu varoluÅŸ sorumluluÄŸumun temeli sayarım. Dualarım, zikirlerim, ibadetlerim, nerede olursam olayım Müslümanların sembolik kalbine dönüşüm, Yaratıcı’nın muhatabı olmaya layık olmak yani bu ilkelerle yaÅŸamak arzumun ifadeleridir. Lamım, cimim vardır.
Ve nihayet: Bir tek insana zulmedilmesine razı olmak pahasına özgür olmaktansa, sefil ve tutsak yaşayıp elleri temiz bir Müslüman ölmeyi tercih ederim.
Müslümanım.
MEHMET EFE
Henüz yorum yapılmamış.